Online Derse Direnç Gösteren Çocukla Nasıl İletişim Kurulur?

Ders saati yaklaşıyor ve evde o tanıdık gerginlik başlıyor: "İstemiyorum!", "Girmeyeceğim!", "Çok sıkıcı!"... Çocuğunuzun online İngilizce dersine karşı gösterdiği bu direnç, bir ebeveyn olarak sizi hem yoruyor, hem üzüyor hem de endişelendiriyor. "Nerede hata yapıyorum?" veya "Acaba bu yöntem ona uygun değil mi?" diye düşünmeniz çok doğal.
Online Derse Direnç Gösteren Çocukla Nasıl İletişim Kurulur?
Ders saati yaklaşıyor ve evde o tanıdık gerginlik başlıyor: "İstemiyorum!", "Girmeyeceğim!", "Çok sıkıcı!"... Çocuğunuzun online İngilizce dersine karşı gösterdiği bu direnç, bir ebeveyn olarak sizi hem yoruyor, hem üzüyor hem de endişelendiriyor. "Nerede hata yapıyorum?" veya "Acaba bu yöntem ona uygun değil mi?" diye düşünmeniz çok doğal.
Ancak size bir sır verelim: Çocuğunuzun bu davranışı, genellikle bir "yaramazlık" veya "inatçılık" değildir. Bu, onun size bir şeyler anlatmaya çalıştığı bir iletişim biçimidir. Bir ebeveyn olarak görevimiz, bu dirence karşı bir savaşa girmek değil, bir dedektif gibi davranarak bu davranışın altındaki "gerçek sebebi" anlamaya çalışmaktır.
İşte direnen çocuğunuzla yeniden bağ kurmanızı ve sorunu birlikte çözmenizi sağlayacak adımlar:
1. Adım: Yargılamadan Önce Anlamaya Çalışın
"İstemiyorum" kelimesi, bir buzdağının sadece görünen kısmıdır. Altında yatan birçok farklı sebep olabilir:
Yorgunluk mu? Ders saati, okuldan veya başka bir aktiviteden hemen sonraya mı denk geliyor? Belki de sadece zihinsel olarak yorgundur.
Performans Kaygısı mı? Öğretmenin veya sizin önünüzde hata yapmaktan, yanlış bir kelime söylemekten mi korkuyor?
Odaklanma Güçlüğü mü? Dersin süresi veya formatı, onun dikkat aralığı için uygun olmayabilir mi?
Teknik Zorluklar mı? Kötü bir internet bağlantısı, cızırtılı bir kulaklık veya kullanımı zor bir program, dersi onun için sinir bozucu bir deneyime dönüştürüyor olabilir.
Duygusal Bir İhtiyaç mı? Belki de o an sadece sizinle oynamaya veya size sarılmaya ihtiyacı vardır.
2. Adım: Doğru Zamanda ve Doğru Tonda Konuşun
Bu hassas konuyu konuşmak için en yanlış zaman, dersten önceki o 5 dakikalık stresli andır. Bunun yerine, ikinizin de sakin ve rahat olduğu bir zamanı seçin; örneğin hafta sonu birlikte oyun oynarken veya parkta yürürken.
Suçlayıcı olmayın: "Neden dersi sevmiyorsun?" yerine,
Meraklı ve empatik olun: "Derste kendini nasıl hissettiğini merak ediyorum. Bazen sıkıldığın veya zorlandığın anlar oluyor mu?" diye sorun. Kendi duygularınızı ifade edin: "Derse girmek istemediğinde üzülüyorum, çünkü bu macerada eğlenmeni çok istiyorum."
3. Adım: Kontrolü Paylaşın, Onu Sürece Dahil Edin
Direnç, genellikle bir kontrol arayışıdır. Ona küçük ama anlamlı seçimler sunarak, onu sürecin bir parçası haline getirin.
Ortamı Güzelleştirin: "Ders köşemizi daha eğlenceli hale getirmek için ne yapabiliriz? Komik bir kalemlik mi alsak?"
İçeriğe Etki Etsin: "Öğretmenine bir sonraki derste en sevdiğin konu olan dinozorlar hakkında konuşmak istediğini söylemeye ne dersin?"
Ödülü Belirlesin: "Dersten sonra yapacağımız eğlenceli bir aktiviteyi sen seçmek ister misin? Parka gitmek mi, yoksa sevdiğin bir kurabiyeyi yapmak mı?"
4. Adım: Öğretmeni Bir Müttefik Olarak Görün
Bu sorunu tek başınıza çözmek zorunda değilsiniz. Öğretmeniniz, bu süreçteki en önemli müttefikinizdir. Ona durumu anlatan kısa ve dürüst bir e-posta gönderin. İyi bir öğretmen, bir öğrencinin direncini kişisel algılamaz; tam tersine, onu yeniden kazanmak için yeni oyunlar, farklı konular veya yaklaşımlar denemekten heyecan duyar.
Sonuç olarak; Çocuğunuzun direncini, kazanılması gereken bir savaş olarak değil, anlaşılması gereken bir mesaj olarak gördüğünüzde, tüm dinamik değişir. Bu süreçte, çocuğunuzun bireysel ihtiyaçlarına duyarlı, sizinle iş birliği yapmaya hazır bir öğretmen ve eğitim kurumu en büyük destekçinizdir.

Tamamen Ücretsiz!